DİKKAT!

DİKKAT: Bloga girilmiş çoğu yazı ya çocuklukta yaşanmış cinsel istismar ve tecavüzle ya da ergenlik ve/veya yetişkinlikte yaşanmış tecavüz, cinsel saldırıyla ilgilidir. Bu tür yazıları okurken yaşadığınız olayı/olayları zihninizde tekrar yaşayabilirsiniz. Eski korku ve kaygılarınız yüzeye çıkabilir. Her hangi bir şeyle (ses, görüntü, koku, dokunma, tat) olayla, olaylarla ilgili anılarınız tetiklenebilir, geriye dönüşler (flashback) yaşayabilirsiniz. Böyle durumlarda okumayı bırakmanız, ihtiyaç duyduğunuzda, gücünüzü toplayınca tekrar okmanız iyi olabilir.

7 Ocak 2018 Pazar

Çocukken Cinsel İstismara Maruz Bırakılmak ASLA Sizin Hatanız Olamaz

© 2009 Pandora’s Project  - Yazan: Katy
Çeviri: Alil, 2012

 

Çocuk istismarından hayatta kalanlar olarak, başkasının neden olduğu acılardan çoğu zaman kendimizi sorumlu tutarak büyüyoruz. 

 

Benim hatam olmadığını hiç ama hiç sorgulamadığımı biliyorum. İstismarın benim yaptığım ya da yapmadığım bir şey yüzünden olduğuna inanacak şekilde yetiştirildim ve bu bana göre dünyanın yuvarlak olması kadar gerçekti. Çocuklar olarak “yetişkinlerin her şeyi bildiğine” inandırılarak büyütülüyoruz. Dolayısıyla birisi sizin suçunuz olduğunu söylese (veya bir şekilde ima etse) nihayetinde inanırsınız. Bir şeyi çok uzun süre düşünürseniz, kurduğunuz cümlenin doğrululuğunu sorgulamazsınız bile. Suçlu olan benim, bitti.

Aksine bitmemiştir. Hayatın boyunca kendini suçlamak için yaptığın tüm varsayımların doğruluğunu sorgulayabildiğin noktaya geldiğinde, bu varsayımların hiçbir doğruluk içermediğini anlamaya başlıyorsun. Suçlu olduğuna dair ne kadar neden bulursan bul, daha yakından incelediğinde onların hiç biri savunulamaz - çünkü bir çocuk hiçbir zaman suçlanamaz.
 
Çocukken, önemsediğim insanlar tarafından çok üzülmemin nedenini buna layık olmama bağlıyordum. Bunu hak eden biriydim; kötü, değersiz, anlamsız, pis, çirkin, aptal vb. - düşünebildiğiniz bütün negatif sıfatlara sahiptim. Eminim birçoğunuza tanıdık gelmiştir. “Kötü” olmak için yaptığım şeyden çok olduğum bir şey, ne kadar iyi davransam veya ne kadar iyi olmak için çabalasam da içimde olan bir şey yüzünden. “Daha iyi” olmak için yaptığım hiçbir şey, daha iyi olmama neden olmadı veya bana daha iyi davranılmasını sağlamadı, dolayısıyla ne olduğum ve kim olduğum için bana kötü davranıldığı sonucuna vardım. Eğer böyle hissediyorsanız lütfen bilin ki bu deneyimlediğiniz istismarın etkisidir, hakikat beyanı değil.

İstismar edilen birçok çocuğun kendi kendini suçlamasına karşılık, istismarın hiçbir zaman çocuklarla ilgili olmadığını, istismarcıların arzuları ile ilgili olduğunu anlamak çok önemlidir.

Yetişkinliğe girerken istismarın benim yüzümden olduğuna inanmaya devam ettim. Fakat neden benim hatam olduğunu rasyonalize etmeye ihtiyaç duyuyordum. “Çok kötü bir insanım o yüzden benim hatam” demek yeterli gelmiyordu. Kulağa garip geldiğini biliyorum ama neden benim hatam olduğuna dair sağlam gerçekler istiyordum. Neden istismarın benim hatam olduğunu kanıtlayacak sağlam gerçekler arıyorum? Bunun mantıksızlığını algılasam da benim yüzümden olduğunu kanıtlamak için neden üstüne neden, üstüne neden aradım.

Kendini suçlama kavramına neden güçlü bir şekilde asıldığımızı açıklayan sayısız teoriler var. Bu teorilerden biri, kötü davranışımızı yaptığımız bir şeye dayandırırsak, sonrasında bu kötü davranış gelecekte tekrarlandığında kendi davranışımızı yumuşatmayı öğrenmiş olduğumuz için kontrol edebileceğimizi söyler. Tekrar yaralandığımızda kontrol edebileceğimiz hissini verir. İstismarın bizim bir yanlışımız vasıtasıyla olmadığı gerçeğini kabul etmek demek, kendimizi korumak istediğimiz için yapması çok zor olan, kontrol etme hissini de bırakmak demektir. Hâlbuki hayatımızdaki her şeyi kontrol edemeyeceğimizi öğrenmek ve bize yapılan her şeyi kabul etmek şifa bulmanın gerekli bir parçasıdır. Bundan ne kadar kaçınmazsak, şifa bulma sürecimizin kontrolünü o kadar elimize alabiliriz... ve bu çok güçlendirici bir deneyim olabilir.

Şifa bulan hayatta kalanlar olarak, kendimizi suçlamaya izin verdiğimiz için derin bir üzüntü duyabiliriz. Kendini suçlama, genellikle hayatımızda büyük yer kaplayan istismarcılarla olan bağlarımızı koparmamak için, istismarı onlar yerine bizimle ilgili yaparak istismarcıları korumayı sağlar. Bu bağlantıları bırakmayı öğrenmek daha fazla acı verebilir, bizi çok üzebilir fakat kendi ayaklarımızın üzerinde durmayı öğrenmek şifa bulmanın en gerekli adımlarından biridir.

Dediğim gibi, şifa bulma sürecime girdiğimde kendimi suçlamanın türlü yollarını aradım… genellikle “… için benim hatam” cümleleri kuruyordum. Birçok kereler neden benimle ilgili olduğunun nedenlerini ortaya çıkaran bilinçli süreci tekrarlıyordum. Bunda yalnız olmadığımı biliyorum… Siz de yalnız değilsiniz. Aşağıda kafamızın içinde dönüp duran cümlelerin aksini ispat eden bazı yollar var.



Benim yüzümden oldu çünkü iyi bir oğul / kız olsaydım belki annem / babam beni daha çok sever ve acıtmazdı.

Bir ebeveyn ne yaptığınıza veya nasıl davrandığınıza bakmadan sizi sevmeli ve ilgilenmelidir. Sevgileri koşulsuz olmalıdır. Hiçbir çocuk mükemmel davranmaz. Çocuklar hata yapar. Sınırları zorlarlar. “Yaramaz” olabilirler. Her zaman kendilerine söylenileni yapmazlar. Çocuklar bazen zor zamanlar yaşatabilirler ama bütün bunlara rağmen çocuğu sevmek, yol göstermek ve korumak ebeveynlerin işidir.

Çocuğa doğruyla yanlış arasındaki farkı öğretmek bir ebeveynin sorumluluğudur – ve bazen çocuklarını cezalandırmaları gerekebilir. Fakat çocuğun cezası, yapmamasını söylemek, izinlerini kaldırmak veya harçlığını kesmek gibi şeyleri içermelidir.[1-Önemli Not] Hiçbir zaman istismar edecek fiziksel veya cinsel eylemler içermemelidir. Ne hata yapmış olursanız olun ya da nasıl bir hata yaptığınızı düşünürseniz düşünün istismar edilmeyi hak etmediniz.

Bir hatanız veya herhangi bir konuda yetersiz olduğunuz için ebeveyniniz tarafından istismar edilmediniz. Ebeveyninizin bir takım hatalarından dolayı oldu.

Kimseye söylemediğim için benim hatam.


İstismara uğradığını söylemeyen çocukların bunun için çok iyi nedenleri vardır. Örneğin:

Belki istismarcınız sizi tehdit etmiştir.

Belki kimsenin size inanmayacağından korktunuz.

Nasıl anlatacağınızı veya hangi kelimeleri kullanacağınızı bilemediniz.

Cezalandırılacağınızdan korktunuz.

Ne olduğu konusunda kafanız karışıktı.

Olan şeyin istismar olduğunu bilmiyordunuz.

Ve bunlar gibi daha birçok nedenden dolayı…

Söylememe nedenlerinize bir yetişkin olarak tekrar bakınca kendinizi ciddi biçimde cezalandırabilir veya bunların yeterince iyi gerekçeler olmadığını düşünebilirsiniz. Çoğu zaman, çocukken cinsel istismarından hayatta kalan yetişkinler, kendi kendilerine “bu tehdide kandığım için çok aptalmışım” diyebilir. Bugün olayları gördüğünüz şekille, travmatize olmuş ve korkmuş bir çocuğun olayları nasıl gördüğü arasında çok fark olduğunu lütfen anlamaya çalışın. Anlattığınız korkuların o günlerde çok gerçek olduğunu, korku ve belirsizliğin ne kadar güçlü bir ses kesen olduğunu gözden kaçırmamalısınız.

Kendilerine ne yapıldığını söyleyemeyen çocukların başkalarına farklı yollarla neler olduğunu anlatmaya çalışabileceklerini anlamak çok önemlidir. Örneğin, X kişinin evine gitmek istemediklerini söyleyebilirler, her zaman olduklarından farklı davranabilirler, kendilerini yaralayabilirler. Bunun gibi şeyler yaptıysanız, aslında söylemeye çalışmışsınız.


İstismarın devam etmesine göz yumduğum için benim hatam.


İstismarın devam etmesine “göz yummadınız”. Büyük olasılıkla, istismarı durdurmak için kendinizi güçsüz ve şaşkın hissetmiş olabilirsiniz. Bu olayda istismarcınız bütün gücü elinde tutuyordu.

Çocuğun sadece BİR kere cinsel istismara maruz kalması bile çok fazladır. Ne yazık ki, çocukken cinsel istismara maruz kalanların çoğu için, istismar belli bir süre içinde istismarcılar tarafından tekrarlanmıştır.



İyi hissettiğim ve heyecanlandığım için yapılandan hoşlandım bu yüzden benim hatam.


Ne hissettiğinizden bağımsız olarak, size yapılan hala istismardır.

Çocuklar, kendilerine cinsel olarak dokunulduğunda, çoğunlukla bu simülasyon dolayısıyla iyi hissederler… Hatta tahrik eden veya orgazma ulaştıran bir heyecana kapılabilirler. Çoğunlukla çocuklar bu hislerin ne olduğunu anlamazlar, karışık duygular ve hisleri anlamak çok zor ve karışık olabilir.

Bununla birlikte, bu tepkileri vermiş olmanız size yapılanı onaylamaz. Tahrik olmak, üzerinde kontrolünüzün olmadığı fiziksel bir durumdur. Şartlara dayalı tepkiler otomatiktir ve onlar isteseniz de istemeseniz de gerçekleşirler.


O özel zamanı istediğim için benim hatam. 


Bazen istismarcılar taciz ettikleri çocukların kendilerini “özel” hissetmelerini veya minnettar olmaları gereken, kendilerini adadıkları “özel bir zaman” yaşadıkları hissini uyandırırlar. Çocuk istismarından hayatta kalan bazı yetişkinler, ihtiyaç duydukları sıcaklık, ilgi ve fiziksel temasın bu kişi tarafından verildiğini ve özel hissettirildiklerini hatırladıkları için kendilerini suçlarlar. Bu zaman dilimi, hayatınız boyunca istenildiğiniz, ihtiyaç duyulduğunuz veya özel hissettirildiğiniz tek zaman dilimi olabilir. İstismarcılar çocuklara, sevildikleri için taciz edildikleri hissini vermekte çok iyidirler.

Kendinizi özel hissedip hissetmemenize veya istismarcının size verdiği sıcaklık ve temastan hoşlanıp hoşlanmadığınıza bakmadan istismar hala %100 yanlıştır. Bütün çocukların sevilmeye ve özel hissetmeye ihtiyacı vardır fakat bu sevgiyi uygun yolla ve istismar edilmeden almalıdırlar. İstismarcı duygusal ihtiyaç ve isteklerinizi biliyor olma durumunu istismar etmiştir ve bunu istediğini almak için kullanmıştır.


Benim hatam çünkü istismarcım benim hatam olduğunu söyledi. 

İstismarcılar bir çocuğu istismar ettiklerinde çok ciddi bir suç işlemektedirler. Birçok istismarcı yaptıkları tacizin kamu tarafından öğrenildikten sonra başlarına geleceklerden çok korkarlar. Aile ve arkadaşlarının söyleyeceklerinden, hapse girmekten, işlerini kaybetmekten ve buna benzer bir sürü şeyin olmasından korkabilirler. Bu yüzden çocuğun kimseye bir şey söylememesi için çabalarlar. Bunun yöntemlerinden BİRİ çocuğa, istismarın kendisinin suçu olduğunu söylemektir. Çocuğa istismarın kendisinin suçu olduğunu söylemek, istismarcı için, eğer birine söylerse, suçlanacağı ve başının derde gireceği korkusuyla durumu kontrol etmeye çalışmanın bir yöntemidir.


Yeterince karşı çıkmadığım için benim hatam.


Çocuklar yetişkinlerin fiziksel gücüne veya zihinsel araçlarına sahip değildir, bu bağlamda istismarcılar onlara karşı üstün gelmektedir.

İstismara maruz bırakılmış çocuklar, yetişkin kapasitesine sahip olmadıkları için anlamadıkları bir durumla karşı karşıya bırakılmışlardır ve içinde bulunduğunuz durumdan kendinizi kurtarmak imkânsız olabilir. Birçok istismarcı tehlikelidir ve çocuğun hayatına kasteden fiziksel bir tehdide başvurabilir. Sıklıkla, kendine söyleneni yapmazsa çocuğun kafasının üzerinde başka tehditler de sallanmaktadır – ve hiçbir seviyede mücadele edemeyeceklerini hissedebilirler.

Çocuklar kurtulmak için ellerinden geleni yaparlar. Boyun eğmeleri arzu duydukları anlamına gelmez, hayatta kalmak için boyun eğebilirler.


HAYIR demediğim için benim hatam!


Çoğu çocuk hayatta kalan, istismar yaşanırken “HAYIR” demedikleri için suçun büyük bir bölümünün kendilerinde olduğunu zannederler. Hayır diyememenizin birçok sebebi olabilir:

Ne olduğu konusunda kafanız karışık olabilir.
Hayır diyebileceğinizi bilmiyordunuz.
Hayır demek istemediniz.
Hayır diyemeyecek kadar korkmuştunuz.

Çocuklar cinsel ilişkiye rıza gösteremezler çünkü rıza gösterebilecek yaşta değillerdir. Sekse “hayır” demek çocuğun sorumluluğunda olan bir şey değildir.

İstediğimi düşündüğüm veya istediğimi söylediğim için benim hatam.


Bütün çocuklar, ergenliğe girdiklerinde cinselliklerini düşünmeye ve cinsel arayışlarla ilgilenmeye başlarlar. Bu tamamen normaldir ve hatta cinsel sağlık ve sosyal gelişim için gereklidir de. Anlaşılır bir şekilde, bu yaşlarda olan çocuklar ve ergenler kendilerinden belirgin bir biçimde büyük insanlara çekim duyabilir ve hatta onlarla yakın etkileşim içine girmeyi isteyebilirler.


Bununla birlikte, bazı istismarcılar hayatlarının bu dönemindeki çocuklardan ve ergenlerden faydalanırlar. Sorumlu bir yetişkin, rıza gösterebilecek yaşta olmayan bir kişinin cinsel ilişki için zihinsel, psikolojik ve fiziksel olarak hazır olmadığını anlamalı ve bu nedenle bir ergenle bu tür bir ilişkiye girmekten kaçınmalıdır. Bundan dolayı, sizden büyük biriyle (veya otorite sahibi biriyle) cinsel teması siz başlatmış olsanız, istemiş olsanız veya “rızanız olsa” bile, bu hala bir istismardır ve sizin hatanız değildir.



Birbiriyle alakası olmayan farklı kişiler tarafından istismara uğradığım için benim hatam.


Ne yazık ki, bazı çocuklar farklı zamanlarda farklı kişiler tarafından, birden fazla kereler istismar edilmiştir. Birden fazla istismara uğramışsanız, durmadan istismar edilmek için seçildiğinizi düşünüp, kendinizi suçluyor olabilirsiniz – ki bazı hayatta kalanlar sanki alınlarında “bana zarar ver” yazan bir etiketle geziyorlarmış hissinden bahsetmişlerdir.

Çocuk istismarcıları daha savunmasız çocukları hedef alırlar – kuşkusuz ki istismara uğramış çocuklar istismara uğramamış çocuklardan daha savunmasızdırlar. Örneğin, hayatta kalan çocuklar iyi dokunmayla kötü dokunmayı önceki deneyimlerinden dolayı kolayca ayırt edemeyebilirler.


Kız ve oğlan kardeşlerimi korumadığım için benim hatam.


Bazı çocuklar kız / oğlan kardeşlerini (veya diğer sevdiklerini) istismardan kurtaramadıkları için kendilerini suçlarlar. İstismarcının size veya bir başkasına yaptıklarından dolayı hiçbir zaman sorumlu tutulamayacağınızı bilmelisiniz. Kontrol istismarcıdaydı, ne yaptığıyla ilgili tek sorumluluk sahibi kişi istismarcıdır.


Kendini kendini suçlama, gerçekliği reddetmeyle sonuçlandığı için şifa bulma yolunda üstesinden gelinmesi gereken en büyük engellerden biridir. Gerçeklik, bütün hatanın sizi istismar eden kişi(ler)de ve dolayısıyla sorumluluğun da bu kişi(ler)de olduğudur.



[1-Önemli Not]: Hayattayım bloğunu yürütenler olarak; bu yazıda bahsi geçen çocuğun cezalandırılması konusunda yazıyı yazan Katy ile aynı düşüncede olmadığımızı belirtme ihtiyacı ve sorumluluğu hissediyoruz. 

 

Çocuğu cezalandırmak onun duygusunu dinlememek, ona rehberlik edip sorunu çözmesine yardımcı olmak yerine onu bastırmak, sindirmek ve korkutmaktır. Cezalandırılan çocuk kendini ifade edemez, suçlu hisseder ve yaşamı boyunca yanlış yapmaktan korkar. Çocuğa yetişkinler de dahil herkesin hata yapabileceğini, bunun doğal olduğunu, bu tür sorunları nasıl çözebileceğini anlatmak önemlidir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder