Acıları dönüştürmek bazen aylar, bazen yıllar alıyor.
Bu ayrılığın
nedenini bilenleriniz var, bilmeyenler için söyleyelim.
Hayattayım
blogunun kurucusu olan Ali yani Aligül, yol arkadaşımız, canımız, 26 Eylül 2013
günü maalesef kanserle mücadele ettiği 1 yılın sonunda aramızdan ayrıldı. Bu
ayrılığın acısını içimizden atmamız, halleşmemiz hiç kolay olmasa da, biliyoruz
ki Ali'yi heyecanlandıran, güçlendiren, dolu dolu gülmesini sağlayan şeylerden
biriydi bu blog.
Her ne kadar zor olsa da, kendi yaşadığı cinsel istismar ve şiddeti tüm açıklığıyla yazmaktan çekinmedi Ali, her konuda yüzleşmeyi çok önemsedi. Bu blog, hem kendisine, hem de yaşadığı cinsel istismar ve cinsel şiddetle mücadele eden, edemeyen, kimseyle konuşamayan, kendini suçlayan bir çok insan için şifa niyetineydi. Kendi hikayeleri ve çevirileriyle renklendirdi, çeşitlendirdi, kendine yardım etmekle kalmadı, dokunabildiği herkese enerjisini ulaştırdı.
Her ne kadar zor olsa da, kendi yaşadığı cinsel istismar ve şiddeti tüm açıklığıyla yazmaktan çekinmedi Ali, her konuda yüzleşmeyi çok önemsedi. Bu blog, hem kendisine, hem de yaşadığı cinsel istismar ve cinsel şiddetle mücadele eden, edemeyen, kimseyle konuşamayan, kendini suçlayan bir çok insan için şifa niyetineydi. Kendi hikayeleri ve çevirileriyle renklendirdi, çeşitlendirdi, kendine yardım etmekle kalmadı, dokunabildiği herkese enerjisini ulaştırdı.
Öyleyse yeniden merhaba,
Ali'nin
direnişinden, aldığımız güçle artık daha iyi biliyoruz ki, birbirimize güç
vermek için, her zaman fiziken hayatta olmak gerekmiyor, bir şeyler filizlendiği
yerden büyümeye devam ediyorsa orada yaşam var demektir.
Herbirimiz için
"hayattayım" demek, yaşamı kucaklamak demek. "ben de varım"
demek, hayatlarımızın, bizi baskılayan koşullara direniş olması demek.
Öyleyse
"hayattayım".
Hayatta
olmaya devam edeceğiz inatla.
Siz de kendi
hikayelerinizi yazarak, çizerek, veya çeviri yaparak bu blogun yaşamasına
destek olmak isterseniz bize yazın.
hayattayim.blog@gmail.com