Geçen yıl kasım ayında bu yazının başını
Ali'ye göndermiştim ve şubat ayında bana şu cevabıyla beraber yazıyı
hatırlatmıştı. "Belki yakın zamanda bu yazıyı da tamamlarsın" Bu
meseleyi en çok Ali'yle konuşurduk. Yazmanın, ifade etmenin ne kadar zor
olduğunu ama zor olduğu kadar da önemli ve gerekli olduğunda hemfikirdik.
Hayattayım blogunu da zaten bu amaçla açmıştı. Hayatta kalanların ortak
paylaşımları için, dayanışma ve güçlenme için. Benim de peşinden koşacağım
açtığım bir dava yok ne yazık ki. Ama teşhir etmenin ve kişinin kendini hazır
hissettiğinde yazmasının başka insanlara da destek olacağına inanıyorum. Ben de
hayatta kalan biriyim ve hepimizin hikayesi gibi bu da kıymetli. Ali'yle
konuştuğumuz yazıyı bitirdim. Paylaşırken hala endişe etsem de artık zamanı
geldi diyorum.
Bu yazı http://cinsel-istismardan-hayatta-kaldim.blogspot.com/ için hazırlanmıştır.
.......................
Ben...
2011 Mayıs ayının başında ya da sonunda. Tam tarihini hatırlamıyorum.
Karıştırıyorum. Ankara’da. Çok yakınımda olan heteroseksüel natrans bir adam
tarafından tecavüze uğradım.
Bu
adam benim çok yakınımdaki bir adamdı. Onu Ankara'da tanıdım.
Cüzdanında
bir gün filmini çekeceğini söylediği bir trans erkeğin, katil olduğu ve
İzmir'de bir hapishane de yattığını yazan bir haberin gazete parçasını taşırdı.
Ona açıktım ve bu haberi ben ona açılmadan önce görmüştüm. Yani benden
gayrı da trans erkeklerle ilgiliydi ve merak ediyordu.
Ben
ona açıldıktan sonra da bu haberi göstermişti. Ben masada ağlamıştım ve
karşılaşmamızda bir işaret var demiştim. Ona bir kez daha
güvenmiştim. Ondan bir tehlike geleceğini, bana zarar vereceğini, beni
istemediğim bir şeye zorlayacağını hiç düşünmemiştim. Beraber loto
oynardık, maç seyrederdik ve içerdik. İçmeyi o da ben de
severdik. Ben adama aşık olmuştum. Onun bir sevgilisi
vardı. Ondan hiç bir zaman bir şey talep etmemiştim. Bazen birlikte
de olurduk ama ben istediğim zamanlar. Onun böyle bir talebi olmazdı. buna
da zorlamazdı. Aramızda yazılı olmayan bir kural gibiydi de. Aynı
zamanda iş yerinde de beraberdik. Bana çok yardımcı oluyordu. İşi de
öğretiyordu. Ona olan güvenim ve sevgim günden güne artıyordu.
Sonrası
malum. Henüz bu kısmı açıktan yazamadığımı fark ettim. Bu yazı için de uzun
süre bekledim. Bazen tek bir cümle yazdım, kapattım. Bazen de hiç açmadım
bile.
Olay
olduktan bir hafta sonra İstanbul'a taşındık ve ben böyle bir şey yaşadığımı
yok saydım. O yılın aralık ayına kadar da o adamla telefonla iletişimimi
sürdürdüm. Sonra geriye doğru yavaş yavaş hatırladım. Hatırladığımda ilk
yaptığım şey kendimi suçlamak oldu. Uzun süre böyle bir şey olduğunu kabul
etmedim. Şiddet uyguladı diye tanımladım. Ama şiddetten başka bir şeydi
yaşadığım şey. Bu süreçte arkadaşlarımın yardımı ve desteğiyle hayatta kaldım.
Aynı yıl Temmuz ayında panik ataklarım başladı ve evden çıkamaz hale geldiğimde
cinsel suçlarla ilgilenen bir psikologa başladım. Bir yıl sonrasında da
sokakta, otobüste falan kadınlara laf atan adamlara saldırmaya başladım. Bütün
erkekler suçluydu gözümde. Ve psikiyatriye de giderek hap kullanmaya başladım.
Bu süreçte travma sonrası yaşanan psikolojik sorunlardan bazılarını da yaşadım.
Şimdi
başladığım yerden çok daha farklı bir noktadayım ve çok daha iyiyim.
Yazılanları
okudukça ve hayatta kalanları tanıdıkça ben de hayatta kaldım. Ve her şeye
rağmen tutundum. Yalnız olmadığımı bunun sadece benim başıma gelmediğini
bilmek, hayatta kalmayı başaran insanların deneyimlerinden yararlanmak iyi
geldi.
.......................
Belki
sonra tekrar yazarım ama uzun süre uğraştığım bu meseleyi şimdilik bu kadar
ifade edebiliyorum.
eline sağlık... tutunduğunu görmek bana iyi geldi. bu blogda yeni bir yazı görmek de.
YanıtlaSilburaya dönmemi bugün gördüğüm şu yazı sağladı: www.5harfliler.com/woody-allenin-kizi-dylan-farrowdan-acik-mektup/#comment-5755
belki paylaşmak istersin.. yukarıda verilen adrese mail attım, ali'ye göstermek istediğim, konuşmak istediim şeyler vardı tanışmamış olsak da. burada yeniden sesler olduğuna gerçekten çok sevindim. sağ olasın.