Amacı nedir: Bu sözlüğü hazırlamamızın sebebi taciz, tecavüz, istismar vs. gibi bir
takım kavramların Türkiye’de halk arasında kullanıldığı, algılandıkları
anlamlarla, hukuk dilinde, ceza kanununda kullanıldıkları anlamların zaman
zaman birbirinden farklı olmasıdır. (örneğin “tecavüz” kelimesi halk arasında
vajinal penetrasyonu* mutlak surette
içeren cinsel saldırı olarak algılanırken, türk hukuk sisteminde tecavüz
kavramı “nitelikli cinsel saldırı”
olarak geçer ve farklı kriterleri de içerir)
Cinsel şiddet üzerine Türkçe
yazılmış metinler çok fazla olmadığından birçok bilgiyi yabancı dillerden
çevirmek durumunda kalabiliyoruz. Böylelikle bazı bilgileri verirken o ülkede
yaygınlaşmış algıyla kullanılan örneğin “istismarcı” kelimesi, bizim ülkemiz ve
hukuk sistemimizde farklı olarak algılanıp kullanılabiliyor. Bazı kavramlarsa
ülkemizde erkek-egemen sistemin dilimize empoze ederek meşrulaştırdığı bir
takım “indirgemeci” algılarla, kullandığımız kelimenin anlamını azaltarak,
kavramın içini boşaltmaya hizmet edebiliyor. Bu karmaşayı azaltmayı ve cinsel
saldırının her türüne yönelik kullandığımız kavramları doğru bir yerden
kurmayı, kadınların ve hayatta kalanların bakış açılarıyla kullanmayı amaçlıyoruz.
Rıza İnşası
Rıza İnşası
İstismar: İstismar kavramını “fiziksel veya duygusal olarak,
yetişkin ya da çocuklardan, belli amaçlar doğrultusunda çeşitli yöntemlerle
faydalanmak” olarak kullanıyoruz. Hiyerarşik konum farklılıkları
olan ilişkiler istismara en iyi örneklerdir: kocanın karısı ve çocuklarına
şiddeti, Öğretmenin öğrenciye tacizi/tehdidi/teşhiri, patronun çalışana yönelik
şiddeti, mobbing vb.
Türkçede “sömürmek, faydalanmak, iyi niyeti kötüye
kullanmak” gibi anlamları olan istismar kelimesi, İngilizcede dövmekten taciz
etmeye, hakaret etmekten acı çektirmeye kadar çok geniş ölçüde şiddet
biçimlerini tanımlamakta kullanılıyor. (abuse/abuser) Türkiye’de bu kelimeyi
böyle geniş anlamıyla kullanmadığımızdan “istismar ve istismarcı” kavramlarını
yerine göre “saldırı ve fail” olarak çevirdik.
Hukuk
dilinde istismar: Türk hukuk
sisteminde yetişkinin istismar edilmesi gibi bir kavram kullanılmıyor. İstismar
sadece “çocuk istismarı” olarak geçmektedir
Cinsel istismar: Bu kavram “istismar” fiilinin
cinsel yöntemler kullanarak ifa edilmiş halidir. Failin tehdit, takip, ikna,
zor kullanma yoluyla yetişkin veya çocuk birinden fiziksel ve/veya duygusal
yönden faydalanması anlamına gelir. Cinsel istismar, fiilin detaylarına göre
taciz/tecavüz/teşhircilik ve benzeri tanımlarla da ifade edilebilir. Hukuktaki tanımı için hukuktaki tanımı için bakınız
Çocukların cinsel istismarı: Bir yetişkinin veya daha büyük bir çocuğun bir çocukla yaptığı her türlü cinsel eylemdir. Çocukların cinsel istismarı aşağıdakileri ve daha fazlasını içerebilir:
Kıyafetli veya kıyafetsiz, bedenin herhangi bir bölümüne cinsel dokunma
Cinsel organ veya cisimle içe girme (penetrasyon), cinsel birleşme, ağızla penetrasyon
Çocuğu mastürbasyon dahil bir cinsel eyleme katılması için teşvik etmek
Çocuk önünde isteyerek cinsel eyleme katılmak
Çocuk pornosu göstermek veya çocuğu çocuk pornosu çekmek için kullanmak
Çocuğu seks işçiliği yapması için teşvik etmek
Hukukta
çocukların cinsel istismarı şöyle tanımlanır; On beş yaşını tamamlamamış veya
tamamlamış olmakla birlikte fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama
yeteneği gelişmemiş olan çocuklara karşı gerçekleştirilen her türlü cinsel
davranışı tanımlar. Vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle
gerçekleştirilmesi durumunda cezası artar. (kanun maddesi için bakınız)
amargi sayfasına gidecek
İstismarcı: Biz
kullandığımız metinlerde istismarcı kavramını “fiziksel veya duygusal olarak,
yetişkin ya da çocuklardan, amaçları doğrultusunda çeşitli yöntemlerle
faydalanan kişi” anlamında kullanıyoruz. Bu yöntemlerde ikna etme, zorlama,
kandırma ve benzeri fiiller olabilir...
Genellikle tacizci, çocuklara cinsel tacizde bulunan
kişiler anlamında algılanır veya kullanılır. İstismarcı, yukarıda da
belirttiğimiz gibi İngilizcede çok geniş anlamda “saldırgan/fail” olarak
kullanılıyor.
Taciz / Cinsel taciz: Sözlükte “tedirgin etme, rahatsız etme” olarak geçen taciz kavramını, biz karşı tarafın rıza göstermeden yaptığı her türlü eylem için kullanıyoruz. Cinsel tacizi de, rıza gösterilmeyen her türlü cinsel eylem için kullanıyoruz. Her yaştaki kadın veya erkek cinsel tacize uğrayabilir. Örneğin, sevgili/eş cinsel tacizi; küçümseyici adlar takmak, rızasını almadan korunma yollarını reddetmek, seks sırasında isteyerek acı vermek, kasıtlı olarak hastalık veya enfeksiyon bulaştırmak, rızasını almadan seks oyuncağı, nesneler ve diğer şeyler (bebe yağı, kayganlaştırıcı vb.) kullanmayı içerebilir. (hukuk dilinde cinsel taciz için bakınız) link: Amargi
Tecavüz: Biz tecavüz kavramını, bir (veya daha fazla) kişinin, karşısındakinin rızası olmadan, zor kullanma, istismar ve benzeri yollarla cinsel ilişkiye girmesi olarak kullanıyoruz.
Hukukta
ve toplumda yaygın olarak tecavüz; bir kişinin, diğerinin rızası olmadan cinsel
birleşme veya içe girme (penetrasyon) olması durumunu tanımlar. Tecavüz,
aşağıdaki ve daha fazlasını içerebilir;
Akli olarak cevap
verebilecek durumda değilken veya akli dengesi bozukken,
Fiziksel olarak (isteyerek veya istemeyerek alkol veya
uyuşturucu etkisi altındayken) cevap verebilecek durumda değilken,
Uykudayken veya kendinde değilken rızası olmadan
Hukukta tecavüz, “nitelikli cinsel saldırı” başlığı altında geçer.
Penetrasyon (İçe girme): Penis veya bir objenin oral (ağız yoluyla), anal (anüs yoluyla) ya da vajinal yolla bedene girişi anlamındadır.
Cinsel Saldırı: cinsel şiddet olarak algılıyor ve kullanıyoruz. Cinsel saldırı, rızası olmayan veya herhangi bir sebepten dolayı (yaşının küçüklüğü veya akıl hastalığı) rızası kabul edilmeyen bir kişinin, fiziksel ve/veya psikolojik güç kullanımı, tehdit, korku, baskı altına alma, gözdağı verme, hile ve kandırma gibi zorlamalarla cinsel içerik taşıyan fiziksel bir davranışa maruz kalmasıdır. Bu davranışlar cinsel amaçlı bir dokunuştan, tecavüze kadar çok çeşitli şekillerde olabilmektedir.
Hukukta
cinsel şiddet diye bir tanım yoktur “cinsel saldırı” olarak geçer. Cinsel
saldırı ise,
Basit
Cinsel Saldırı:
Cinsel birleşme olmadan kişinin vücut dokunulmazlığının ihlali şeklinde
gerçekleşir. Bu tür cinsel saldırı örnekleri arasında; sarılmak, ellemek,
okşamak, dokunmak, öpmek, elle
dokunmak, çimdiklemek, şaplak atmak, omuza veya sırta dokunmak, sırtını
sıvazlamak, etini sıkmak, yavaşça sürtünmek, gereksiz fiziksel temaslar ve
dokunuşlar vs. sayılabilir.
Nitelikli Cinsel Saldırı: Kişinin vücut dokunulmazlığının vücuda cinsel organ veya sair bir cisim sokulmasıyla ihlal edilmesi söz konusudur. (cinsel saldırı maddesi için bakınız.) link: amargi
Cinsel Şiddet: “Cinsel saldırı” olarak da
kullanıyoruz. Bir kişinin rızası olmadan veya rıza gösteremeyeceği (alkol,
uyuşturucu etkisi veya akli denge bozukluğu) durumlarda katıldığı her türlü
cinsel eylemi tanımlar. Cinsel saldırı/cinsel şiddet daha çok şemsiye kelime
olarak kullanılıyor ve birçok tanımı da içeriyor.
• Tecavüz,
eş/sevgili tecavüzü,
• İstenmeyen
cinsel dokunma (dokunma veya elle tutma),
• Başkasının
bedenini istenmeyen teşhiri, teşhircilik veya röntgencilik,
• Çocukların
cinsel istismarı,
• Sarkıntılık,
• Karşılıklı
rıza olmadan kan bağından kişilerin cinsel eylemi,
• Cinsel taciz,
• Meslek
uzmanları (psikolog, psikiyatr, doktor, diş hekimi, kamu görevlisi, polis veya
diğer meslek uzmanları) tarafından cinsel istismara uğramak,
ve benzeri şiddet biçimleri...
Cinsel şiddet/cinsel saldırı bir güç eylemidir. Saldırganın bir silahı olduğu zaman bu aşikârdır. Ancak saldırgan bir takım özelliklerini de silah olarak kullanabilir. Kurban veya kurbanın önemsediği birine fiziksel baskı veya tehdit kullanıldığında da cinsel saldırı olur. Fiziksel baskı veya zorlama da her zaman geçerli veya gerekli değildir. Bazı cinsel şiddet olaylarında, fail yaşını, fiziksel özelliklerini veya sosyal konumunu kurbanı korkutmak, aldatmak veya manipüle etmek için kullanarak şiddeti daha zor algılanır hale getirebilir. Herkes cinsel şiddet kurbanı olabilir. Her yaştan, etnik kökenden, sınıftan, cinsiyet kimliğinden, cinsel yönelimden ve yaşam tarzından insan cinsel şiddet kurbanı olabilir. Kadınlar kadar erkekler de kurban olabilirler. Herkes yardım ve desteği hak eder.
Rıza ve tahrik kavramı: cinsel şiddetin her türünde en kritik konulardan biri “rıza” diğeri de tahriktir. Eyleme katılanlar tarafından, karşılıklı, anlaşmadıkça ve özgürce rıza göstermedikleri sürece cinsel eylem olmamalıdır.
Rıza: Katılanlar karşılıklı anlaşmadıkça
ve taraflar özgürce rıza göstermedikleri sürece yapılan şeyler cinsel eylem değil,
şiddettir ve suçtur.
- Sessiz kalmak rıza göstermek değildir.
- Rıza, baskı altında (fiziksel veya duygusal tehditler altında) verildiyse özgürce veya isteyerek rıza gösterilmemiştir, birisiyle baskı altındayken seks yapmak tecavüzdür. (N.Ç. davası bu kritik konuda önemli bir örnektir. Türkiye mahkemeleri, 14 yaşında bir kızın çokça kişiye satılmasını ve altında olduğu baskıyı yok sayarak rızası olduğu gerekçesiyle tecavüzcüleri serbest bırakmıştır. Farklı yasa uygulamalarında ise, bu durumdan kaçınmak için bir takım kriterler getirilmiştir..Örneğin yaş kriteri; ilişkiye girenlerden biri reşit değilse rızası olsa bile ilişkiye girdiği kişi/kişilerle arasında 4 yaştan fazla varsa, direkt tecavüz sayılır, rızaya bakılmaz.)
- Bir kişi alkol veya uyuşturucu yoluyla savunmasız kaldıysa bu kişinin rıza gösteremeyecek durumda olduğunu kabul etmek gerekir. Bu durumdaki bir kişiyle (savunmasız kişi “evet” dese hatta ısrar bile etse) yapılan cinsel eylemler cinsel şiddettir.
- Rıza kavramı arzuyla karıştırılmamalıdır. Birinin arzu duyması veya duyduğu arzuyu gizlememesi, o kişinin bir cinsel ilişki veya eyleme rıza gösterdiği anlamına gelmez. Arzu ve rıza birbirinden farklı şeylerdir.
Tahrik: Hiç kimse taciz, tecavüz ve benzeri şiddeti görmeyi
hak etmez. Böyle bir gerekçe yoktur. Hiçbir koşul altında olamaz. Fail yaptığı
eylemlerden kendisi sorumludur. Kimsenin giydiği, yediği, konuştuğu; karşı
tarafın şiddet suçu işlemesine gerekçe olarak gösterilemez. Türkiye’de kanunlar
son derece muğlak oldukları ve “tahrik” kavramının tanımı yapılmadığı için
neyin kimi nasıl tahrik ettiğine hakimler kafalarına göre karar
verebilmektedir. Bu da çoğunlukla kadınlar aleyhine gerçekleşir.
Rıza kavramında olduğu gibi
tahrikte de, bir kişinin cinsel yönden bir şekilde uyarılmış olması, birinin
cinsel ilişkiye rıza gösterdiği anlamına gelmediği gibi, birini cinsel ilişkiye
zorlama hakkını da kimseye vermez.
Hukukta; Bir kimsenin dışarıdan
gelen haksız eylemler sonucu kışkırtılarak suç işlemesi ceza hukuku bakımından
haksız tahrik olarak adlandırılmaktadır. Türk mahkemelerinde ise, bir kadının
dekoltesi, giyimi, gülüşünden tutun da, saati sorma biçiminden yaptığı yemeğin
tuzuna kadar hemen her türlü eylemi “haksız tahrik” olarak
gerekçelendirilebilmektedir.
Toplum içinde de “tahrik etme”
kavramı cinsel suçlarda bahane ve hatta sebep gösterilecek biçimde
tartışılmaktadır. Örneğin adamın biri televizyona çıkıp “dekolte giyen tacizi
hak eder” minvalinde konuşabilmektedir. Tüm bunlar sadece ve sadece cinsel
şiddet suçlarında gücü olanın baskıladığı kişi üzerinde iktidar kurması ve suçu
üzerinden atma çabasıdır. Taciz/tecavüz veya cinayet olsun, faillerin içinde
“tahrik etti” ya da “rızası vardı” demeyen bir kişi bile yoktur.
Takip edilme: Bir kişinin rızası dışında
peşine takılma, evinin okulunun işyerinin önünde bekleme, yolda uzaktan ya da
yakından takip etme, kişisel bilgilerini, gündelik hayatını öğrenmek üzerine
soruşturma ve bu bilgileri taciz etme amaçlı kullanma eylemidir. Bir kişiyi
rızası olmayan bir duruma zorlamak amaçlı tedirgin etme ve korkutma içerikli
davranışlar da olabilir. Şiddettir ve de suçtur. İngilizcede stalking ve takipçi de stalker olarak geçer.
Fail: İstismarcı, saldırgan, tecavüzcü, tacizci, takipçi, teşhirci, taciz eden, tecavüz eden kişi olarak kullanılabilen; çeşitli şiddet biçimlerinde “uygulayan”ı betimleyen şemsiye bir kelime olarak kullanılır.
Saldırgan: Birinin beden ve ruh bütünlüğüne her türlü saldırıda bulunan kişidir. Genellikle fiziksel bir saldırı olduğunda kullanılan saldırgan tanımı, aslında fail gibi birçok saldırı/şiddet durumunu içeren bir kelimedir. Birinin özel hayatına, mahremine tecavüz eden, takip eden, tehdit eden, istismar eden kişi de saldırgandır.
Sapık: Sapık kelimesi halk arasında tacizci/tecavüzcü kelimesiyle çokça karıştırılır. Bu tehlikeli bir durumdur çünkü sapık sözcüğü kişinin tavır ve davranışları anormal olan patolojik bir durumu olduğu anlamına gelir.. Oysa cinsel suç işleyenler nadir istisnalar dışında bunu bilinçli bir şekilde ve hesaplayarak yapmaktadır. İşledikleri suçun cezai ehliyetini ortadan kaldırmak adına iradesizlik, delilik, zaafiyet ve benzeri birçok bahaneyi kullanabilmektedirler. Tecavüzcüler, tacizciler cinsel suç işleyen faillerdir.
Hayatta kalan/Sağ kalan: İngilizcede survivor olarak kullanılan bu kavram, cinsel şiddete maruz bırakılmış kişiler için kullanılır. Biz de “mağdur” kavramı yerine sıklıkla “hayatta kalan” kavramını kullanmayı tercih ediyoruz. Hayatta kalmak; “evet, bir bela geldi başıma ama hem içimdeki güçle, hem de çevremden yardım alarak hayatımı etkileyen yönlerini azaltabilir, daha tatminkâr bir hayat yaşayabilirim” demektir. “Yaşanılan travmanın hayatınızı ele geçirmesine izin vermiyorsanız, bir şekilde bu metne ulaşmış ve okuyorsanız, zaten en kötüsünden kurtulmuşsunuz demektir. Siz kurban değil hayatta kalansınız.”
Sağaltma/iyileştirme/şifa bulma: Cinsel
şiddetten sağ kalan/hayatta kalan kişilerin kendilerine yardım ettikleri,
gerekli görürlerse dışarıdan destek aldıkları süreci ifade eden terimlerdir. Sağ
kalanlar kendi kararlarını kendileri verebilecek iradeyi bulduklarında kendini
sağaltma süreci de başlamıştır. Cinsel şiddet sonrası şifa bulma yolunda
yapılabilecekler konusunda birçok deneyim ve bilgi paylaşımı mevcuttur.
Destek Sistemi: Cinsel şiddet sonrası şifa bulma yolunda en önemli adımlardan biri destek almaktır. Destek Sistemini, sizin kendinize göre seçeceğiniz güvendiğiniz kişiler anlamında kullanıyoruz. Örneğin, güvendiğiniz arkadaşlarınız, aile üyeleriniz, psikolog, psikiyatrınız, vs.
Acil yardım hattı: Türkiye’de ulaşabileceğiniz acil yardım hatları aşağıdakilerdir:
• Mor Çatı : 0212 292 52 31 - 0212 292 52 32 (İstanbul)
• Kadın Dayanışma Vakfı /Kadın Danışma Merkezi: 0312 430 40 05 / 432 07 82 (Ankara)
• Aile içi Şiddet Acil Yardım Hattı: 0212 656 96 96 (Kadınlara yardım için 7 gün 24 saat açık)
• Alo 112 (Acil ambulans ve tıbbi destek)
• Alo 155 (Polis desteği)
• Alo 157 (İnsan Ticareti Mağdurları Acil Yardım ve İhbar Hattı)
• Alo 183 (SHÇEK’in Aile, Kadın, Çocuk, Özürlü ve Sosyal Hizmet Danışma Hattı)
• Hukuki destek için: http://www.kahdem.org.tr/?page_id=13
Kadın Sığınağı: Devletin konukevi demekte direttiği kadın sığınakları, kadınların eril şiddetin çeşitli türlerinden (dayak, öldürme tehdidi, tecavüz vb.) kaçarak, kendi ayakları üzerinde durana ve can güvenliklerini elde edene kadar sığınmaları için tasarlanan yerlerdir. Sığınaklarda gizlilik, hukuki ve psikolojik destek ve danışmanlık, çocukların bakımı gibi hizmetler verilmektedir. Cinsel Şiddet kriz merkezleri henüz hayata geçirilmediği için, sığınaklar maalesef Türkiye’de taciz baskısı ve tehdit altında bulunan kadınlar için şimdilik tek seçenektir.