DİKKAT!

DİKKAT: Bloga girilmiş çoğu yazı ya çocuklukta yaşanmış cinsel istismar ve tecavüzle ya da ergenlik ve/veya yetişkinlikte yaşanmış tecavüz, cinsel saldırıyla ilgilidir. Bu tür yazıları okurken yaşadığınız olayı/olayları zihninizde tekrar yaşayabilirsiniz. Eski korku ve kaygılarınız yüzeye çıkabilir. Her hangi bir şeyle (ses, görüntü, koku, dokunma, tat) olayla, olaylarla ilgili anılarınız tetiklenebilir, geriye dönüşler (flashback) yaşayabilirsiniz. Böyle durumlarda okumayı bırakmanız, ihtiyaç duyduğunuzda, gücünüzü toplayınca tekrar okmanız iyi olabilir.

20 Temmuz 2012 Cuma

Hey kuzen, sana bir çift lafım var

Aligül

Pandoranın Açılan Saçılan Kutusu yazımda çocukken yaşadığım cinsel istismarlardan birinin nasıl hatırıma geldiğini anlatmıştım.  Bu anım bilincimin derinliklerinden kopup yüzeye çıkmıştı. Hikâyedeki birkaç detayı değiştirmiştim. Tabu bir şey ensest. Bununla büyüdük, kuzenine arzu duyamazsın. Kuzenime arzu duymamı kabul edememiştim. Bunu söylersem haksız konumuna düşmekten korktum. Kuzenime arzu duymuş olmam onun tacizini haklı kılmıyor. Bu yüzden bu anıyı orijinal haliyle tekrar yazmam gerekiyor.


Halamlar önceleri Ankara’da otururlardı, sonra İstanbul’a, bizim evin çok yakınına taşındılar. Benim ikinci evim de orasıydı. Onlara gider kalırdım. Yasemin’in bir de üç yaş küçük kız kardeşi Nilüfer vardı. Yasemin 27, Nilüfer 24 yaşındaydı. Hala tam tarihi hatırlamıyorum ama 15 yaşından küçüktüm. Onların Caddebostan’daki evlerindeydik. İkisi aynı odada, farklı yataklarda uyurlardı. Çoğu zaman Nilüfer veya Yaseminle yatardım. Bir gün yine Yasemin’le aynı yatakta yatıyorduk. O bana sokulmuş üşüyen ayaklarını ayaklarıma dolayarak ısıtıyordu. “Ne kadar sıcaksın” diyordu. Benim ayaklarımı üşütüyordu. Elimi tutuyor, bana sarılıyordu. Arada bir kardeşlik duygusu vardı. Elim onun göğüslerindeydi. Okşuyordum. “Bundan hoşlanıyorsun değil mi?” diye sordu. “Evet” dedim. Yüzünde alaycı bir gülümseme vardı.

Yüzündeki ifadeyi terapistimin önerdiği Bir EMDR seansından sonra net olarak gördüm. Alay. Küçümseme. Ne hissettirdiği de netleşti. Utanç. Suçluluk hissi.

Öfkeliyim. Yasemin, sana bir çift lafım var:


Sadece benim sana olan arzumdan bahsettin.

Seni arzuladığımı hem sözle, hem davranışla teyit ettirdin.

Ne hissettiğini hiç söylemedin!

Sen de benden hoşlanmıyor muydun?  Göğüslerini okşamamdan hoşlanmadın mı?

Aramızdaki ilişkinin ne olduğunu bu yaşıma kadar anlayamadım. Sevgili miydik, birbirini kardeş gibi seven kuzenler miydik, yoksa ikisi birden miydik?

Senin isteğin dışında seni okşuyormuşum gibi hissettirdin, sanki taciz eden bendim!

Benim duygu ve arzumu kendi egon ve arzun için manipüle ettin!

Ergenliğe girmiş bir çocuktum ve kadınlardan hoşlanıyordum. Kadınlardan hoşlanıp hoşlanmadığımı anlamak için mi böyle davrandın? Öyleyse, bunu anlamanın başka bir yolu yok muydu? Farklı davranabilirdin. Benden büyüktün, birçok şeye hâkimdin. Davranışlarının sorumluluğu sana ait.