DİKKAT!

DİKKAT: Bloga girilmiş çoğu yazı ya çocuklukta yaşanmış cinsel istismar ve tecavüzle ya da ergenlik ve/veya yetişkinlikte yaşanmış tecavüz, cinsel saldırıyla ilgilidir. Bu tür yazıları okurken yaşadığınız olayı/olayları zihninizde tekrar yaşayabilirsiniz. Eski korku ve kaygılarınız yüzeye çıkabilir. Her hangi bir şeyle (ses, görüntü, koku, dokunma, tat) olayla, olaylarla ilgili anılarınız tetiklenebilir, geriye dönüşler (flashback) yaşayabilirsiniz. Böyle durumlarda okumayı bırakmanız, ihtiyaç duyduğunuzda, gücünüzü toplayınca tekrar okmanız iyi olabilir.

16 Şubat 2013 Cumartesi

Hayat bu işte!

Benim ismim Murat. 

Hep böyle bir yer aradım yaşadıklarımı anlatmak için ve buldum da galiba. 
 
O gün evde kadınlar günü vardı, ben de dışarda maç yapıyordum. Her zaman eve gitmek istemeyen ben, o gün herkes erken dağılınca, ben de eve gittim ama annem almadı, “git, oyna, ayak altında dolaşma!” dedi.
Kendi başıma oynarken Serhat abi geldi. İnşaatın bodrumunda ölü fare görmüş, çok büyükmüş, koşa koşa gittim. O da peşimden tabii. 
2 kişi de bira içiyordu bodrumda, “sen şu köşede dur, fareyi göstercem” sana dedi. İlk serhat geçti arkama, indirdi altımda ne varsa, “napıyosun” dedim, “sus herkes yapıyor bunu bizim mahallede” dedi. Sonra sırayla diğerleri. O gün hiçbir bok anlamadım sadece arkam çok ıslaktı. 
Sonraları diğer ikisini hiç görmedim ama Serhat her gün mahalleye gelip, fare göstermeye götürüyordu beni. Bir süre sonra o da kayboldu. Günlerce ne yaptığını düşündüm, bulamadım ama acayip bir ürkek olmaya başlamıştım. Dedem kucağına alıp beni severken, sadece tüylerim diken diken oluyordu hemen arkama bakıyordum ıslandı mı diye. 10 yada 11 yaşındaydım. 
Orta  sona geçtiğimde her şeyi anladım. Annem başımı okşasa, benden faydalanıyor diye kaçtım, herkesten, her şeyden. Geceleri hep ağlardım sessizce. 
Şimdi 27 yaşındayım, bekarım ve kadınlara asla yanaşamıyorum. Annemi de hiç affedemedim, o gün eve alsa beni olmayacaktı onlar. Serhat şimdi evli, çocukları var, mahallede taksi şoförlüğü yapıyor. Bir kış günü atkımı sardım kafama, taksisine bindim, telefonla konuşuyormuş gibi yapıp “numara yazmam gerek, telefonunu verir misin?” dedim verdi. Bir yandan telefonda numara alıyormuş gibi yapıp, bir yandan da telefonuna baktım, hala aynıydı, çocuk pornosu doluydu telefonu. O an kemerimle boğmak geldi içimden ama niye yapamadım bilmiyorum. Şimdi ise yaşamın kıyısında asalak gibi yaşıyorum. Keşke olmasaydı ama oldu işte. 
Kaderdaşlarıma buradan sesleniyorum. Mutlu olmaya çalışın, sizi mutlu eden ne varsa onları yapın, onlara tutunun.