DİKKAT!

DİKKAT: Bloga girilmiş çoğu yazı ya çocuklukta yaşanmış cinsel istismar ve tecavüzle ya da ergenlik ve/veya yetişkinlikte yaşanmış tecavüz, cinsel saldırıyla ilgilidir. Bu tür yazıları okurken yaşadığınız olayı/olayları zihninizde tekrar yaşayabilirsiniz. Eski korku ve kaygılarınız yüzeye çıkabilir. Her hangi bir şeyle (ses, görüntü, koku, dokunma, tat) olayla, olaylarla ilgili anılarınız tetiklenebilir, geriye dönüşler (flashback) yaşayabilirsiniz. Böyle durumlarda okumayı bırakmanız, ihtiyaç duyduğunuzda, gücünüzü toplayınca tekrar okmanız iyi olabilir.

2 Temmuz 2015 Perşembe

Yol devam ediyor..

Bir hayatta kalandan gelen, yalnız olmadığımızı bir kez daha derinden hissettiren bu güçlendirici e-postayı sizinle de paylaşmak istedik. 
---
Bu blogu açmanız çok harika bir şey olmuş. Kendimi bir nebze şanslı hissettim karşılaştığım için. Bunun için sizi çok tebrik etmek ve teşekkür etmek istiyorum. Kendi hikayemi de sizinle paylaşmak isterim. Ama biraz daha hazır olmalıyım sanırım.. ve galiba benimki epey ekstrem.

Biseksüelim. Sürekli psikoloji kitapları okuyorum. Onlardan birinde yazdığına gore, cinsel yönelimim bile bir nevrozdan kaynaklanıyor.. Böyle de kabul edebilirim, önemli değil.

Şu an 27 yaşındayım ve terapistimin söylediğine göre, bütün yaşamımdaki zorluklar işte bu travma ekseninde belirlenmiş. Hayatımın mücadelesini veriyorum, sadece panik atak ve depresyon hastası değilim, insan ilişkilerim ve güven duygum da kendimi bildim bileli çıkmazlardaydı. Uyuşturucu bağımlılığıyla geçen 8 yılın ardından direksiyondakinin ben olduğuma ve kimsenin dönüp özür dilemeyeceğine karar verdim, bir erkek tarafından 3 gün eve kapatılıp dövülünce.. Ama bu sefer esas mücadele başladı, kaçamadığım, halının altına süpüremediğim tüm şeylerle şimdi uğraşıyorum.

Hepimizin hayatları bir şekilde darmaduman olsa da direksiyondaki hala biziz. Yol devam ediyor, arka koltukta sonsuza dek bizimle olacak tonla kötü hatıra bile olsa, belki onları daha değişik görmeyi ve uzlaşmayı öğreniyoruz. Hayatta kaldığımız ve mücadeleye devam ettiğimiz için ve bu süreçte çok fazla şey öğrendiğimiz için bir gün belki şanslı bile hissedebiliriz, ben şu an emin değilim.

Çok teşekkür ederim Türkiye'ye böyle bir blog kazandırdığınız için.

Sevgiler.