Ali için.*
Yazan ve Çizen: Zeynep
Uzmanı değilim. Bu yazıyı sıradan bir kadın ve anne olarak yazıyorum. Ama bu konularda çalışan uzmanlarla görüşmüşlüğüm var, çünkü kadına yönelik şiddet, namus algısı, çocuk istismarı gibi konulardaki sosyal araştırmalarda, sahada, görüşmeci olarak çalıştım.
Çocuk istismarı ve çocuğun cinsel istismarı, ilk anda düşündüğümüzden, düşünmeye dayanabileceğimizden çok daha yaygın. Çocuk bedenlerinden ve/veya karşılıklı arzuya dayanmayan cinsel ilişkilerden haz alan insanlar her yerde var ve her zaman olacak. Bu insanların çok büyük bölümü erkek, ama kadınlar da var aralarında. Hem kız hem erkek çocuklar tacize uğruyorlar. Türkiye’de de, dünyada da, hayvanlara tecavüz etmek gayet yaygın ve bunu yapanlar insanlara da aynını yapıyor.
Yazan ve Çizen: Zeynep
Uzmanı değilim. Bu yazıyı sıradan bir kadın ve anne olarak yazıyorum. Ama bu konularda çalışan uzmanlarla görüşmüşlüğüm var, çünkü kadına yönelik şiddet, namus algısı, çocuk istismarı gibi konulardaki sosyal araştırmalarda, sahada, görüşmeci olarak çalıştım.
Çocuk istismarı ve çocuğun cinsel istismarı, ilk anda düşündüğümüzden, düşünmeye dayanabileceğimizden çok daha yaygın. Çocuk bedenlerinden ve/veya karşılıklı arzuya dayanmayan cinsel ilişkilerden haz alan insanlar her yerde var ve her zaman olacak. Bu insanların çok büyük bölümü erkek, ama kadınlar da var aralarında. Hem kız hem erkek çocuklar tacize uğruyorlar. Türkiye’de de, dünyada da, hayvanlara tecavüz etmek gayet yaygın ve bunu yapanlar insanlara da aynını yapıyor.
Çocukları cinsel tacizden, tecavüzden, istismardan korumak istiyorsak önce bunları kabul ederek başlamak lazım. Uzunçorap’ta yayınlanan bir söyleşide Levent Kayaalp, iyi anne-baba olmak istiyorsanız rehberiniz kendi çocukluğunuz olsun diyordu. Aynen katılıyorum. Birçoğumuz cinsel istismar “mağduru” olmadığımızı düşünüyoruz ama çoğumuzun başından geçti bunlar. Unutmak istiyoruz. Bu şiddeti en ağır şekilde yaşamadıysak, gündelik zihnimizin çok uzağında tutabiliyoruz cinsel taciz konusunu. Ve anılarımızı. Ben bunları, namus cinayetleriyle ilgili bir saha araştırmasında çalışırken hatırladım, hepsi hortladılar. Pek ağır bir hikâye değil, okumaya devam edebilirsiniz: