DİKKAT!

DİKKAT: Bloga girilmiş çoğu yazı ya çocuklukta yaşanmış cinsel istismar ve tecavüzle ya da ergenlik ve/veya yetişkinlikte yaşanmış tecavüz, cinsel saldırıyla ilgilidir. Bu tür yazıları okurken yaşadığınız olayı/olayları zihninizde tekrar yaşayabilirsiniz. Eski korku ve kaygılarınız yüzeye çıkabilir. Her hangi bir şeyle (ses, görüntü, koku, dokunma, tat) olayla, olaylarla ilgili anılarınız tetiklenebilir, geriye dönüşler (flashback) yaşayabilirsiniz. Böyle durumlarda okumayı bırakmanız, ihtiyaç duyduğunuzda, gücünüzü toplayınca tekrar okmanız iyi olabilir.

28 Nisan 2012 Cumartesi

kent taç dis! (buna dokunamazsın!)

Aligül, 25 Ekim 2011

Son zamanlarda hem deneyimlerim hem de terapi kitabı beni “dokunmak” ve “dokunulmak” üzerine düşünmeye sevk etti. Kimlere dokunuyorum? Kimlerin bana dokunmasına izin veriyorum? Hangi hislerle dokunuyorum? Bir sürü soru geliyor aklıma. Dokunmak beş duyu organından biri olarak tanımlanıyor. Fil hafızası diye buna derler işte, nerden hatırladıysam! Trans olmak, kadınlardan hoşlanıyor olmam ve çocukluğumda yaşadığım birkaç travma bedenimle ve başka bedenlerle olan ilişkimi tamamen değiştirmiş. Tabii ki hep aynı kalmıyorum. Kimse kalmıyor, hepimiz bir değişimin devinimin içindeyiz. Benim hayatımda da toslayıp durduğum duvarlar alçalıyor, canımı acıtan olaylar etkilerini yitiriyorlar.

Utanmadan cinsel istismara uğradım diyebilmek

Aligül, 20 Ekim 2011

Bu senenin başında on yaşındayken uğradığım cinsel istismarın detaylarını anlatan bir yazı yazmış ve bloğuma koymuştum. Şimdi de bu yüzleşmeyi neden ve nasıl yaptığımdan bahsetmek istiyorum. Bu süreçler biraz sancılı oluyor ama aydınlık bir yere varıyor olması –ya da varma umudu- insanı iyi hissettiriyor. Biraz da hayatını ve cinselliğini geri alma ve mağdur ezikliğinden çıkma çabası.
 
Hayatımın uzunca bir bölümünü puslu bir havada geçirdim. Bazı cinsel istismar olaylarında olduğu gibi, mesele hatırlamamak değil, unutmaya çalışmaktı. Kendimin bir özelliğimi –mesela kadınlardan hoşlandığımı veya trans olduğumu- kabul edemediğim zamandaki gibi davranıyordum. Açığa çıkması gereken, beni rahatsız eden bir şey vardı. Diğerlerinden farkı bunu hatırlamak veya farkına varmak istemiyor oluşumdu.

Pandoranın Açılan Saçılan Kutusu

Aligül, 27 Kasım 2011

1

Eş zamanlı üç şey oldu. Birincisi; bir kadına duyduğum hislerin karşılığının olup olmadığını anlamaya çalışıyordum. Benden hoşlanıyor muydu, hoşlanmıyor muydu? Geçmişte de kadınlara âşık oldum, çoğunda da bana karşı bir şey hissetmedikleri cevabını aldım. Üzüldüm. Bir süre sonra hislerim geçti, bazıları arkadaşım, dostum olarak hayatımda yer almaya devam ettiler. Ret edilmek, zorlandığım ama nasıl başa çıkacağımı bildiğim bir şeydi.

İkincisi; bir süredir yapmayı bıraktığım cinsel istismar üzerine çevirileri yeniden yapmaya başlamıştım. Beni etkilemeyeceğini düşündüğüm bir metindi, “benim anne-oğul ensest hikâyem.”

Zehir zemberek

Aligül, 22 Ocak 2011

Dokuz veya on yaşındaydım. Ailemle beş yaşından beri her yaz İstanbul’un Anadolu yakasında, Tuzla’ya yakın Bayramoğlu’nda yazlığa giderdik ve okul açılana kadar da orada kalırdık. Dersler bitip, okul kapanınca soluğu orada alırdık. Bütün gün bisiklete biner, denize girerdim. Kışlık evde üç kişiydik ama yazın halamlar gelince sayımız sekize çıkardı. O yaz yine böyle kalabalıktık.
Bir gün yine her zamanki gibi uzun süre bisiklete bindim, sonra da plaja yüzmeye gittim. Dubaların açığında sal vardı oraya kadar yüzdüm. Birkaç kere atlayıp yüzdükten sonra dinlenmek için sala çıktım ve uzandım. Bacaklarımda önce gıdıklanma gibi bir şey hissettim ama umursamadım. Sonra o şeyin bir el olduğunu fark ettim, popomun altında ilerliyordu. Biraz korktum ama bedenime dokunulmasından hoşlanmıştım. Ne olacağını merak ediyordum.

Aftermath

Aligül, 22 Ocak 2010

Çocukken cinsel istismara uğradığım o yazı yıllarca unutmaya çalıştıktan sonra hatırlamak isteyince “hangi yılda oldu”, “kaç yaşındaydım” tam olarak hatırlayamadım. Dedektif gibi aklımda kalan anıların izini sürmek zorunda kaldım. O yaz’ı unutmayı başarmışım demek ki. Fakat bu başarı bir işe yaramadı. Bu olay en  beklenmedik yerlerde karşıma çıktı. “Lezbiyen miyim? Evet lezbiyenim. Bu yüzden mi? Hayır değil. O zaman devam.” (Lambdaistanbul'un Eşcinsel ve Biseksüellerin Sorunları kitabında sayılar konuşuyor.) Üç sene öncesi: “transım galiba bu yüzden mi? Hayır değil.” Bir süre bu sorularla nasıl baş edeceğimi bilemedim. 

Geçmişin kara bulutları

Aligül, 26 ocak 2010

Yıllar önce kendime lezbiyen olarak açıldığım zaman da önüme gelmiş ve beni rahatsız etmiş bir olay, trans erkek olarak açıldığımdan beri yine benzer şekilde hayatımı rahatsız ediyor.

On yaşlarındayken bir adamın cinsel istismarına uğradım. Ailemin adamın etrafımda dolaşmasına gösterdiği tepki ile bana karşı sert tavırları, onlara bu olaydan hiç bahsetmemem gerektiğini öğretti. Cinsel istismarın devam ettiği iki sene boyunca hem adamın psikolojik baskılarıyla hem de çevremdeki insanlar anlayacak korkusuyla mücadele ettim. Lezbiyen olarak –yani kadınlara âşık olduğumu- kabul ettiğimde, hem benim hem de açıldığım insanların sorduğu bir soru oldu: “bir erkek sana kötü davrandığı için mi lezbiyen oldun?” Şimdi de trans erkek olarak kendime ve başkalarına açıldığımdan beri, aynı soruyu kendime tekrar sorar buldum.
 

26 Nisan 2012 Perşembe

Erkek değil miyiz?

John Fowler - MaleSurvivor

“Cinsel istismara uğradım ve ben bir erkeğim!” cümlesini başka nasıl diyebilirsiniz ki! Kulağa basit geliyor değil mi? Yanlış! Eğer erkek cinsindenseniz, YAPMAMANIZ gereken tek şey, kabul etmektir. Damarlarından testosteron akıyor diye, erkeklerin sert olmak zorunda olması, toplumumuzun yanlış kanılarından biridir. Bu yüzden, her zaman yıkılmaz bir dayanıklılık duvarı sergilememiz bekleniyor.

12 Nisan 2012 Perşembe

Neden söylemedim ki!

© 2009 Pandora’s Project, Katy 
İngilizce orijinalinden okumak için tıklayınız.

Bizim hatamız değil!

Ergen veya yetişkin olarak geçmişe bakarak sessizliği bozmak için elimize geçen fırsatları kaçırdığımıza üzülmek çok kolaydır. Bunu yaparken korkmuş/kafası karışmış çocuğun bakış açısından değil, yetişkin birinin bakış açısından baktığımızı hatırlamamız gerekir. Çocukken neden söylemediğimizi kendimize hatırlatmamız gerekir, böylece çocuk halimizi daha çok kabullenebilir, şefkat ve anlayış gösterebiliriz.
Çocukların cinsel istismarı bildirmemelerinin birçok nedeni vardır ve çoğu hayatta kalanın[1], söylememesi için birden fazla nedeni vardır. Bu kesinlikle kapsamlı bir liste değildir ama nedenlerden birkaçı aşağıda sıralanmıştır. Belki, bir iki tanesini, kendinizinkiyle özdeşleştirebilirsiniz.

Kendine yardım

© 2006 Pandora’s Aquarium, Stephanie

Tecavüz veya cinsel istismardan sonra şifa bulmanın hangi evresinde olursanız olun, kendinize özen göstermeniz her zaman önemlidir. Bunun çeşitli yöntemleri vardır ve size uygun olanlar doğru olanlarıdır. Aşağıdakiler, denemek isteyebileceğiniz birkaç tavsiyedir.

Günlük tutmak 
Birçok hayatta kalan, neler olduğuna dair neler hissettiklerinin kaydı için günlüklerin iyi bir yol düşünüyor. Günlükler yaşadığınız öfkeyi, bastırılmışlığı, korkuyu, yalnızlığı, tetikleyicileri, suçluluğu veya şüpheyi kaydetmek için güvenli bir yer sağlayabilir. Ayrıca danışmanınızla görüşmeden önce tartışmak istediğiniz konuları not aldığınız iyi bir yer de olabilir.

8 Nisan 2012 Pazar

Cinsel Şiddet Sonrası Şifa Buluyorsanız, Bunu Her Sabah Okuyun

© 2009 Pandora’s Project, Shannon

Cinsel şiddet sonrası şifa buluyorsanız ve her sabah yataktan kalkıyorsanız,
Çok iyi gidiyorsunuz.

Cinsel şiddet sonrası şifa buluyorsanız ve bir işle uğraşıyorsanız,
Harikasınız.

Cinsel şiddet sonrası şifa buluyorsanız ve hala başkalarına iyi davranıyorsanız,
Benden daha iyi birisiniz.

Arzularınız ve İhtiyaçlarınız

Bu konu duygularınızın ne olduğunu, kendinize yardım etmek için onları nasıl kullanacağınızı ve yolunuza çıkanlarla nasıl baş edeceğinizi açıklar.
Bu bilgi, vereceğiniz her karara ve hayatınızın her saniyesine uygun düşer. Bu birkaç sayfada anlatılan kavramları öğrenmek hayatınızı ilerletmenize yardım edebilir.
Terapiye gidiyorsanız bu sayfaları düzenli olarak, belki terapistinizle görüşmeden önce veya sonra okumanız iyi olabilir. Bu kavramları terapide öğrendiklerinize uygulayın.

Kendi başınıza kendi değişiminiz üzerinde çalışıyorsanız, bu sayfaları kolay ulaşılacak yere koyun ve düzenli olarak okuyun.

Doğal Duygularınız

Doğal, gerçek duygular 

Duyularımız aracılığıyla hissettiklerimiz gerçek dünyaya verdiğimiz tepkilerdir.

Gerçek öfke, üzüntü veya korku hissettiğimizi fark ettiğimizde hayatlarımızda yanlış bir şeyler olduğunu da fark ederiz.

Gerçek mutluluk veya heyecan fark ettiğimizde hayatımızdaki bir şeyin iyi gittiğinin de farkına varırız.

Doğal duygular her zaman güvenilirdir.

Size neler söylediklerini öğrenin.

İyi kullanın.

Bu benim anne-oğul cinsel istismar hikâyem

MaleSurvivor – İsmin vermeyen bir erkek


Bu benim anne-oğul cinsel istismar[1] hikâyem. Dindar bir ailede, bir sürü sorunu olan bir ailede doğdum. Dışarıda başka, içeride başka bir şeydik. Aile içinde huzur yoktu. Babam on-sekiz yaşında kendini dine vermiş ama bunun içki ve sigarayı bırakmasında çok az bir etkisi olmuştu. Annem, iyi bilinen bir vaizin kızıydı, çok dindar bir aileden geliyordu ve çevresinin hayranlığını nasıl kabul edeceğini öğrenmişti. Babam kayınpederine hayrandı ve annemin hor gören yardımıyla, karısının babası gibi olmaya çalıştı ama pek başaramadı.

5 Nisan 2012 Perşembe

Senin Hatan Değil Alıştırması

Utancı bırakmak

Utancı bırakmadan önce onu tanımalı, adını koymalı, günışığına çıkarmalısınız. Utancı bir sır olarak sakladığınızda sizin üzerinizde hâkimiyet kurar. Cinsel istismarın sizin hatanız olduğunu düşündüğünüz için henüz başkalarına söylemeye çok utanıyor olabilirsiniz. Ya da utancınızın gerçek nedenlerine bakma zamanını kendinize tanımadınız. Fakat utandığınızı kabul etmek, utancın, üzerinizdeki gücünü alaşağı etmenin ilk adımıdır.

Hayatta kalanların arkadaşlarına ve ailelerine tavsiyeler

© Pandora's Project, Shannon

Cinsel saldırıya veya tecavüze uğramış bir arkadaşa veya aile üyesine yardım etmek için ne yapılacağını bilmek zor olabilir. İşte size neler yapılması, (ne yapılmaması) ve bu durumla kendi başınıza nasıl başa çıkacağınız üzerine birkaç tavsiye. 

Tecavüz, cinsel istismardan hayatta kalana ne söylemeli:

Başına böyle bir şey geldiği için üzgünüm.
Senin bir kabahatin yoktu.
Hayatta kaldın, belli ki doğru şeyleri yapmışsın.
Bana söylediğin için teşekkür ederim.
Konuşmak istediğinde her zaman buradayım.
Senin için yapabileceğim bir şeyler var mı?

Fantezi ve Gerçeklik 2

Birinci Bölüm Özeti

Tüm zihinsel eylemler fantezidir.  
Duyularımız aracılığıyla bildiklerimiz gerçekliktir.
Fantezi, eğlenmek veya basit problemleri çözmek için kullanılmalıdır.

İkisini birbirinden ayırmak bize nasıl yardım eder?

Bazı kâbusların sadece bir rüya olduğunu fark ettiğinizde hissettiğiniz büyük rahatlamayı hatırlayın.
Bazı rüyaların gerçek olduğunu gördüğünüzde hissettiğiniz büyük keyif hissini hatırlayın.
Fantezi ve gerçekliği birbirinden ayırma konusunda ilerledikçe bu harika hisleri daha fazla yaşayacağız!

Fantezi ve Gerçeklik 1

İki Zıt Grup Birleşmez 

Popüler kültür, fanteziyi gerçeklikten ayıramıyorsak “deli” olduğumuzu söyler. Böyle tanımlanıyorsa, hepimizi deliyiz.  (bunda yeni bir şey yok!)

Fantezi ve gerçeklik sorunlarından kurtulmanın anahtarı her zaman ikisinden hangisiyle uğraştığınızı bilmektir!